En çok sevdiğim özlü sözlerden birisi de şudur. “Hayatta başarısızlık yoktur, sadece sonuçlar vardır.” Ancak yine de başarı ve başarısızlığın insan sayısınca tanımı olabilir. İnsanlar vardır, en küçük olumsuz durumlarda bile, kendine olan inancını ve güveni birdenbire kaybederek, bir şey yapamaz hale gelirler. İnsanlar vardır, elde ettiği kötü sonuçlarda, her şeye rağmen kendisini yıpratmadan, düştüğü yerden ayağa kalkarak yeniden başlamasını bilir, yeniden işe başlayabilirler. Aslında dışımızdaki olaylar üç aşağı beş yukarı aynı. Başarılı ve başarısız insanlar arasındaki en önemli fark da, başarılı insanların olumsuz sonuçlardan, pozitif sıçrama noktası bularak, kendilerine olan güvenlerini kaybetmeden canlılıklarını devam ettirebilmeleri, faydalı ve güzel işlerine devam edebilmeleridir, başarısız olanların da olumsuz durumlarda kendini yenileme gücünü kaybetmeleridir.
Bu ayki bültenimizin ana konusu stres ve motivasyon ağırlıklı. Bizi bu konuya sevk eden sebep bu ayki programımızda TCDD’nin Makinistlerine “Makinist Motivasyon Eğitimleri”nin verilecek olması. Buna niçin ihtiyaç duyuldu? Tüm personelini eğitime alan TCDD’de geçtiğimiz yıldan beri çok sistemli bir şekilde kurumsal değişim ve eğitim faaliyetleri devam ediyor. Ancak geçtiğimiz günlerde ard arda yaşanan tren kazaları nedeniyle, birdenbire makinistlerin eğitimi konusu öncelikli hale geldi. Aslında kendi iç bünyelerinde sistemli olarak 800 saatten fazla teknik eğitim alan makinistler, kaza olayının ardından olayın en önemli unsurlarından biri olarak görülünce kamuoyundaki yükselen tepkilerden psikolojik olarak etkilendiler, moralleri ve motivasyonları bozuldu. Bunun üzerine TCDD yöneticileri de olayları pozitife döndürebilmek için, zaten yapılacak olan makinistlerin kurumsal boyutlu eğitimlerini öne aldılar.
Uzun zamandan beri, TCDD’deki kurumsal değişimi başarmak, müşteri memnuniyetini en üst düzeye çıkarmak, Toplam Kaliteyi her alana yaymak için yapılan çalışmaları gören, bilen ve yaşayan bir kurum olarak biliyoruz ki makinistler de, tüm TCDD personeli de kamuoyunda meydana gelen tepkilerden son derece olumsuz etkilendiler. Bütün özverili ve iyiniyetli çabalarına rağmen hak etmedikleri bir psikolojik durum ile karşı karşıya kaldılar. Bu nedenle kurum çalışanlarının başlattıkları değişim ve kalite çalışmalarını sürdürebilmeleri için topluca yeniden moral ve motivasyona ihtiyaçları var.
Dışarıdan davulun sesi koyak geliyor. İçeride yapılan çalışmalar ve gösterilen gayretler dışarıdan yeterince görülemiyor. Dışarının görebildiği sadece kendisine yansıyan sonuçlar. Gönül her şeyin en güzel ve en başarılı olmasını bekliyor ama, başkalarıyla kıyaslanmayacak derecede üstün çabalarınıza rağmen başarılı sonuca gidemediğiniz zaman hemen olumsuz hükmü yiyebiliyorsunuz. Bir çok kamu kurumunda olduğu gibi, TCDD de her yıl tekrarlanan yüksek zararlarla ağır bir şekilde toplumun sırtına yük oluyor. Görevden alınan Sayın Genel Müdür’ün sürükleyiciliği ile yürütülen, hantal yapıyı ve yükü ortadan kaldırma, yenilenme, değişim, dinamizm kazanma ve kaliteyi geliştirme, müşteri odaklı olma ve müşteri memnuniyeti sağlama çalışmaları kaza nedeni ile yeterince fark edilemedi. Bu kazalarla millet, TCDD’nin hantallaşan ve eskiyen yapısının sadece buz dağının üstündeki kısmını ancak bir ölçüde fark edebildi. Buzdağının altında kalan ve esas hantallığı oluşturan unsurlar için ise çok daha fazla. Ne varki kamuoyundaki tepkiler dikkate alınarak Sayın Genel Müdür Süleyman Karaman’ın görevine son verilmek zorunda kalındı. Hakemlik yapmadan samimi kanaatimizi belirtmek isteriz ki, bu karar milletin kendisinin işine yarayan bir karar değildir. Bu nedenle psikolojik olarak verilen bu karar TCDD’nin milletin sırtından yük olmaktan kaldırılması yolundaki kararlılığını ve sürekliliğini engellememelidir. Her ne kadar kamuoyuna yansıyan boyut olumsuz oldu ise de, aslında bu dönemde gösterilen çabalar, TCDD’nin yenilenmesi, iyileşmesi ve dinamizm kazanması adına belki de TCDD tarihinde gösterilen en önemli dönemlerden birisidir.
Kurumsal değişim çalışmalarını yürütenlerin de iyi bildikleri gibi, kurumsal değişimler kolay olmuyor. İş kendi sonuçlarını tam olarak gösterinceye kadar, gerek içten ve gerekse dıştan şu ya da bu şekilde dirençlerle karşılaşılabiliyor. TCDD’nin yenilenme çabaları eğer böyle bir kaza zinciri ile sonuçlanmasaydı uzun süreçte belki de millet olarak hepimizin sırtında var olan yükün önemli ölçüde azalmasına vesile olacaktı. Sayın Genel Müdür, görevde kaldığı süreç içerisinde olumlu katkıların yanında yeni bir dinamizim gelişterebilmek için, kurum alışkanlıklarının çok çok üstünde olağan üstü bir çaba gösterdi. Hemen hemen her gün gecenin geç saatlerine kadar bir şeyler yapmaya ve yaptırmaya çaba gösterdi. Geçenlerde bir demiryolcu personeli şöyle diyordu. “Ne güzel oturmuştu. Hergün Ankara’dan İstanbul’a dolu dolu 10 –12 vagon gönderiyorduk. Şimdi 6 vagonu ancak gönderiyoruz. Şu kaza olmasaydı ne güzel olacaktı.” Trenlerin 12 vagondan 6 vagona düşmesi demek milletin sırtına yük olan TCDD yükünün iki katına çıkması demektir. Hantallığın düzeltilmeden devam etmesi hali ise, zaten belimizi bükmüş olan ulusal borçların TCDD payı ile daha da ağır hale gelmesi demektir.
Dışarıdan baktığımızda değişim ve yenilenme çabaları esnasında Genel Müdür’ün yaşadığı sıkıntıları birebir biz bilemiyoruz. Ancak yeni yönetici olduğum sıralarda kendi patronumun bana söylediği sözleri hatırladığım da onun da çektiği sıkıntıyı hisseder gibiyim. Patronuma yöneticisi olduğum kurumla ilgili bazı sıkıntıları aktarmış ve alınması gereken tedbirlerden bahsetmiştim. O da bana yumuşak bir tonla: “Ali Bey, sen derdini bana anlatıyorsun, ama, peki ben derdimi kime anlatayım, benim üstümde, benim derdimi anlatabileceğim kimsem yok” demişti. O zaman bir kez daha anlamıştım ki, herkes kendi derdini ancak kendisi biliyor. Maalesef elmayı soyanla elmayı yiyen bir olmuyor. Başarılı olursanız alkışlanıyorsunuz, yüz kere başarılı olup da bir kere bile başarısız olursanız bir anda eski başarılarınız silinip atılabiliyorsunuz. Lisede iken bir hocamız: Biz nedense tarihte son savaşını kazanmış insanları hep başarılı kabul ederiz ama, bir çok savaş kazanıp da en son savaşını kaybbetmiş, ya da da ölmüş olanları gerektiği şekilde değerlendirmeyiz, unutur gideriz demişti.
Hep, en son sonuçlar aklımızda kalıyor. Hükümlerimizi buna göre veriyoruz. Halbuki, son başarılar daha önce başlatılmış çabaların üstüne konulmuş olan ilavelerdir.
Kamu kurumlarının yapısını bilenler bilir. Ceza ve ödül sistemi birlikte çalışmıyor. Siyasi hastalıklar iliklere kadar işlemiş. Çalışan ve çalışmayan adaletli bir şekilde ayrılmıyor. Yeni gelen yöneticiler bilgili, samimi ve gayretli de olsalar ellerini kollarını bağlayan binlerce bağ vardır. İnancım odur ki, 40 bin personeli olan ve sürekli zarar eden bir kurumda TCDD Genel Müdürlüğü de çalışmak ve başarmak isteyen bir kişi için ateşten gömlekti aslında. Fakat buna rağmen yeni yöneticiden çok kısa zamanda süper çözümler bekleniyor. Görevini kötüye kullananları ya da sorumluluğunun hakkını vermeyenleri söz konusu bile etmiyorum burada. Bir çıkış yolu bulmak, yenilenmek istiyorsun, içerisi direniyor, dışarısı direniyor. Öte yandan yenilenmek ise kesin bir ihtiyaç. Gerçekten zor bir durum.
Talihsiz kazaların ard arda yaşanmasından sonra sonuçlar elbetteki kötü ve üzücü. Kaybettiğimiz insanların yakınlarını ve yaralanan insanların acılarını elbetteki bizler onlar kadar yaşayamayız. Olanları bir daha geri getirmemiz de mümkün değil. Onlar için de, millet için de durum üzücü ama TCDD’nin hantallaşan yapısını hafifletmek ve düşen kalitesini yükseltmek için, kamu kurumlarındaki problemlerin kalıcı bir şekilde çözülmesi için Sayın Genel Müdür’ün gösterdiği çabaları gösterebilecek türden yöneticilere ihtiyaç var.
Sözün özü şu ki, ortaya çıkan sonuçlardan sonra, her şey bir tarafa bırakılarak, böyle gelmiş böyle gider anlayışına dönülmemeli, çabalar terk edilmemeli, kurumun zararlarını daha da fazla katlayacak türden daha fazla başarısızlığa sebep olunmamalıdır. Herkes bütün soğukkanlılığını muhafaza etmeli, daha dikkatli olunmalı, eğer varsa yapılan hatalara karşı tedbirler alınmalı, eksikliklerden ve yanlışlardan dersler çıkararak yenilenme çabaları devam ettirmelidir.
Hatalar neden, nereden, ve kimden kaynaklanırsa kaynaklansın herkes üzerindeki stresi atarak yeniden motive olmalı ve daha başarılı sonuçlar ortaya koyacak şekilde coşku ile işinin başına dönmelidir.
İşte bu inanca sahip olan bir kurum olarak, üstlendiğimiz Makinist Motivasyon Eğitimlerindeki amacımız da, diğer alınan tedbirlerle birlikte, oldukça yoğun stres yüklenen makinistlerin de canlanmasına ve motive olmasına katkıda bulunmaktır.
Ümidimiz odur ki, TCDD’de her türlü olumsuzluktan arınmış olarak, bu milletin hayrına olacak iyi niyetli çabalar kesintisiz olarak devam ettirilir ve aynı zamanda her türlü siyasi istismarın da ötesinde milletin faydasına olan sonuçlar ortaya konulur. Kişilerin ömürleri kısıtlı, kurumların ise nesiller boyudur. Küçük hesaplarla gelecek nesillerin geleceği de ipotek altına alınmamalıdır. Hayat devam ediyor. Kilitlenip işleri bırakmanın bir anlamı yok. Meydana gelenler, bir sonuç olarak kabul edilmeli, tedbirler alınarak motivasyonlar bozulmadan yola devam edilmelidir.
No responses yet